Posted on: Şubat 18, 2021 Posted by: admin Comments: 0

Pazarlama, tüketici ile etkileşim kurularak ürünlerin veya hizmetin satış potansiyelini mümkün olduğunca artırmaya yönelik faaliyetleri içerir. Peki satış potansiyeli nasıl arttırılır? Firmaların bu konuda izleyeceği yollar neler olmalıdır? Yapılan hangi tercihler başarıya yani hedeflenene götürür? Aslında bu soruların birden fazla cevabı bulunmaktadır çünkü pazarlamada satışı etkileyen birçok faktör vardır. Örneğin ürün isminin yanlış seçilmesi ya da logosunun iyi tasarlanmaması, hedeflenen satışa ulaşamamayı veya müşteri kayıplarını beraberinde getirebilir. Belirlenen hedef kitle, bu kitleye yönelik satış stratejisi, tüketicinin isteğini doğru anlama ve bütün bunlara paralel olarak yapılan faaliyetler pazarlamada başarıya ulaştırır. 

Renk faktörü, pazarlamada büyük etkiye sahip olan bir faktördür. Yapılan araştırmalar, insanların  nesneleri %3 dokunarak, %3 koklayarak, %3 tadarak, %13 işiterek ve %78 görerek algıladığını ve 9 saniye içerisinde seçimi etkileyen en önemli unsurun renk olduğunu göstermiştir. Bazı durumlarda ürünü alma nedeni sadece renk bile olabilmektedir. Dolayısıyla markaların logolarında ve eğer bir ürün satıyorlarsa bu üründeki paketlemede kullanacakları renklerin, belirlenen hedef kitlesine ve o kitleye verilmek istenen mesaja uygun olması gerekir. Kısacası renk, kilit noktalardan bir tanesidir ve her renk farklı etkilere sahiptir. 

Beyaz, saflığı ve temizliği ifade eder. Bu nedenle genellikle kozmetik ve temizlik ürünlerinde tercih edilmektedir.

Siyah; gücü, sağlamlığı, istikrarı ve prestiji çağrıştırır. Bundan dolayı Nike, Adidas, Puma gibi bazı ünlü spor markalarında kullanılan bir renktir.

Gri; denge, hareketsizlik ve aynı zamanda dayanışma ile ilişkilendirilir. Gri, genelde asıl renk olarak kullanılmaktan çok tamamlayıcı renk amacıyla tercih edilir. 

Kahverengi; rahatlığı, doğallığı, kararlılığı simgeler. Bununla birlikte, eğer kahverengi etkin olarak kullanılırsa müşterilerin o markaya olan bağımlılığı sürekli hale gelir. M&M’s, Cornetto gibi markalar, logolarında kahverengi kullanan markalardandır.

Kırmızı; hareket ve heyecanı çağrıştırır. Ani karar alma dürtüsü de yaratır. İştah açıcı özelliğe sahip olduğundan dolayı fast-food ve içecek markalarında sıklıkla kullanılan bir renktir. Kırmızıyı kullanan markalar arasından en bilinenler; Coca Cola, McDonald’s ve Burger King’dir. Kırmızıda olduğu gibi kahverenginin de iştah açıcı ve harekete geçirici özelliği vardır. O nedenle bu iki renk de yiyecek-içecek sektöründe çok sık tercih edilen iki renktir. 

Turuncu; pozitiflik, sosyalleşme ve neşe ile ilişkilendirilir. Satın alma dürtüsü oluşturur ve dikkat çekici bir renktir. Turuncu kullanımına verilebilecek en güzel örnek Fanta’dır. Fanta, yeni tatlarda ve gökkuşağının renklerini kapsayacak şekilde yeni renklerde ürünler çıkarıyor. Ama buna rağmen Fanta’nın tüm satışlarının %70’ini turuncu renkteki Fanta karşılamaktadır.

Mor, bilgelik ve asaleti ifade etmektedir. Farklı alanlardaki birçok firma tarafından kullanılmakla beraber özellikle internet sektörü ve kişisel bakım ürünlerinde tercih edilen bir renktir. Gratis, Yahoo, Milka gibi markalar, moru tercih etmektedir.

Dikkat çekici bir renk olan sarı; sevinç,üretim ve verimliliği çağrıştırır. Turuncuya benzer şekilde, sarı da satın almayı teşvik eder. Bu rengi kullanan markalara ise Ikea, Best Buy ve Nikon’u örnek verebiliriz.

Yeşil; sağlıkla, sakinlikle ilişkilendirilmekle beraber güven duygusu verir. Bu nedenle TEB, Garanti Bankası gibi bazı bankaların kullandığı bir renktir. Bununla birlikte hepimizin bildiği Starbucks da yeşili tercih etmektedir. Starbucks’ın bu tercihinin nedeni, yeşil ile insanlara rahatlık ve sakinlik hissi vererek onları kahve molası vermeye ve stresten arınmaya davet etmek istemesidir.

Mavi; sonsuzluk, otorite ve özgürlüğü ifade eder. Çoğu kurumsal ve büyük nitelikte olan şirket, logosunda mavi renk kullanmaktadır. IBM, LinkedIn, Samsung, Windows, Philips logoda mavi renk kullanımına örnek gösterilebilir.

Görüldüğü üzere, her rengin oluşturduğu farklı etkiler vardır. Hepsinin tüketiciye verdiği ayrı ayrı mesajlar vardır.  Bu etkileri kendi lehine kullanıp satış potansiyelini arttırmak, firmaların kendi elindedir. Her firma kendi bulunduğu sektöre, hedeflediği kitleye ve bu kitleye sunmayı amaçladığı mesajlara göre kullanacağı renkleri şekillendirmelidir ve bu denli büyük etkilere yol açan bir faktörü göz ardı etmemelidir. Bunlarla beraber yazının başında da belirttiğim gibi, renk faktörü unsurlardan sadece bir tanesidir. Bu unsurun dışında başka pek çok konuda rota çizilmelidir ve pazarlamadaki diğer faktörler de ihmal edilmemelidir.

KAYNAKÇA

https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/321697

https://www.marketingtr.net/tr/blog/detay/Renklerin-Marketing-Psikolojisi/6/54/0

https://www.brandingturkiye.com/renklerin-anlamlari-ve-pazarlamadaki-onemi/

EDA DOĞRUYOL

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ ÖĞRENCİSİ

Leave a Comment