Posted on: Ekim 24, 2022 Posted by: admin Comments: 0

Yıllardır dillere pelesenk olmuş bir cümle var: Coğrafya kaderdir. Bu kadere bir de kadın olmak
eklenince sürümekle mükellef olduğunuz pranganız daha da ağırlaşır. Ruhunuz bu yükün altında
ezilmeye başladığında pes edip etten bir bebeğe dönüşürsünüz ya da savaşıp prangalarınızdan
kurtulursunuz.


Kendi kanından sarhoş olmuş Doğu’da açarsanız gözlerinizi pranganız cehalettir. Her gün her saniye
haklarınız için savaşmanızı gerektirecek bir engel çıkar karşınıza. Bu engel Maslow’un ihtiyaçlar
piramidinin dördüncü basamağında yer alan değer ihtiyaçlarının kapsadığı özgürlüğe kısıtlamadır
mesela. Başörtü takıp takmamanın tartışılmaması gereken bir çağda bağlama şeklinize kadar
karışılarak özgürlüğünüz boykot edilir. Hatta yanlış bağladığınız öne sürülerek yaşam hakkınızı bile
elinizden alır pranganızı takan cehalet ordusu. Oysaki kilit sizin avucunuzun içindedir. Kendinizi
kurtarmak size kalmıştır. Küçük bir başkaldırı bile cehalet ordusunu püskürtmeye yetecek gücü açığa
çıkarır. Bu güçle beraber coğrafyanızın kaderini de yenersiniz; size kural diye diretilen cehaleti de.


Pranga takılması için her zaman Doğu’da merhaba demeye gerek yoktur hayata. Birkaç yüzyıl önce
Avrupa’da doğsaydınız pranganız yetersizlikti. Bir kadın olarak zengin bir eş bulamadığınız takdirde on
parmağınızda on marifet dahi olsa yetersizdiniz. Her akşam balolarda ayaklarınıza kara sular inene
kadar dans edip güzelliğinizle büyülemeniz gerekirdi partnerlerinizi. Tabiri caizse etten bebek olmaya
mahkum edildiğiniz hayata tutunmak durumunda kalırdınız. Kaleminiz kuvvetliyse eğer yazdıklarınızı
satmak için başka biri adına gelmiş gibi yapmak zorunda kalırdınız tıpkı Küçük Kadınlardaki Jo gibi.
Fakat siz de Jo gibi toplumun direttiklerine karşı gelirseniz birkaç kalp kırıklığı ve zorluk sonucunda
uğruna mücadele ettiklerinize sahip olabilirsiniz.


Mücadele etmek zorunda kalmadan yaradılışınızdan gelen hakları size vererek prangalarınızı sizin için
çıkaran insanlar da vardır Atatürk gibi. Muasır medeniyetler seviyesine ulaşmış birçok ülkeden önce
kadına seçme ve seçilme gibi haklar vererek sadece soyuna değil bütün dünya ırklarına bir örnek ve
gurur kaynağı olmuştur o.

İster kendisi savaşarak isterse birinin yardımıyla prangalarından kurtulmuş olsun bir kadın
özgürlüğünü ve haklarını korumakla hayatının sonuna kadar mükelleftir. Çünkü tökezlediği zaman
onun savunmasız bir anını kollayan cehalet ordusunun prangaları takması an meselesidir.

Elfin Selen Ermiş
Elfin Selen Ermiş

Adım Elfin Selen ERMİŞ. 2003 Ankara doğumluyum. 2021 yılında Hacı Ömer Tarman Anadolu Lisesinden mezun oldum. Lisede 1 yıl boyunca Model Birleşmiş Milletler Kulübü’nde aktif rol aldım. İngilizce öğrenmede karşılaşılan sorunlardan biri olan akran zorbalığı ile ilgili bir TÜBİTAK projesinde yer aldım. Şu an Hacettepe Hukuk Fakültesinde hazırlık öğrencisi olarak öğrenim görmekteyim.

Leave a Comment