Posted on: Eylül 28, 2022 Posted by: admin Comments: 0

Beni mi seviyorsunuz gerçekten?
Bir şeyler mi fısıldıyor yoksa,
Şu karşınızda duran katranla belenmiş beden?
Eskilerden sesler biriktirip heybesinde
Sunuyor mu size de umarsızca?
Umursanmayın ortalıkta, onun sesleri dağıtması özgü değil kimseye
Sesleri dağıtamazsa öldürür tek tek her birini
Ve kendi de ölür kimsesizlikte

Beni mi seviyorsunuz gerçekten?
Ağlayıp duruyor mu ortalıkta yoksa,
Sırtında taşıdığı vebali zevale dönüşmüş zavallı beden?
Kefareten günahlarının üzerine bulutları örtü yapıp
Çıkıp da üstüne, tanrı addediyor mu aniden kendisini?
Onun bulutları cisricehennem, bulunduğu gök acizane
Her dönemecinde azap pusan bu bağlamda
Yaşamak onun tek bildiği, alışkanlıktan da öte

Beni mi seviyorsunuz gerçekten?
Takılı kalıyor mu gereği kalmayan bir cihaz fişi gibi
Kendi kişiliksizliğini kimselerin elinde gezdiren beden?
İçindeki loşluğu geleceğinin karanlığıyla aydınlatamadan
Fener tutmaya çalışıyor mu kimselerin eline?
Issızlığında kaybolmaktansa seçiyor bu meşgaleyi
Biriktiriyor yine de her elde farklı bir kayboluş öyküsü
Tüm sonların yarattığı sönük bakışlarında saklayıp elemi

Beni mi seviyorsunuz gerçekten?

Yaşam tarafından enselenmişken tam da
Ona ölüm bahşeden nevrotik kısır döngüsü tarafından kurtarılan beden?
Kaybettiği her insanın gücünü özümseyip
Yaratıp kendi distopyasını, içine keder dışında ne mi inşa etti?
Kapladı ömründeki her kilometre taşını mezarlarla
Hepsinin yanına bir dönemeç, sinesinde pişmanlık taşıyan
İkilemleri bir yana bırakıp giden yolun sonuna.

Yalan söylemeyin boşuna,
Sevmiyorsunuz beni.
Ki siz sevseniz de bir gün, belki birkaç asır
Ben tanımlayamayacağım bunu hiçbir zaman.

Acziyet ve üstünlük aynı kökenden gelir,
yalnızca birisi sizindir, öteki ise bana kalan.

09.09.2022

Halil İbrahim Ongun
Halil İbrahim Ongun

Ben Halil İbrahim. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi ikinci sınıf öğrencisiyim. Temel olarak edebiyat ve nörobilim ile ilgilenmekteyim. Birkaç senedir şiir ve düzyazı okuryazarıyım.

Leave a Comment