Posted on: Nisan 18, 2022 Posted by: admin Comments: 0

Hani klişe bir soru vardır ya “Elinde bir mikrofon var ve tüm dünya seni dinliyor. Onlara ne söylemek isterdin?”

Öncesi bu soruya çok farklı cevaplarım vardı. Ama fark ettim ki bir şey olmadan diğerlerini saymak temel atılmayan inşaata tuğla yığmaktan farksız.

“AMAÇ”

Basit gibi geliyor kulağa değil mi? Ne var ki herkesin bir hayali var. Yapmak istediği şeyler…

Peki ne kadar doğru seçiyoruz bu hayalleri?

Hayallerimize giderken nasıl seçtiğimizin farkında mıyız araçlarımızı? Okyanusa açılmak isterken karaya mı kırıyoruz, yoksa gitmek istediğimiz yere doğru amaç mı oluyor dümenimiz?

Zannımca öncelikle amaç belirlemeyi yanlış yapıyoruz. Ya ulaşamayacağımız kadar yükseği hedefliyoruz ya da kendimizi fazla hafife alıyoruz. Doğru amaç belirlemeden, gideceğimiz yolun rotasını belirlemeden attığımız adım da haliyle bizi ulaşmamız gereken yere ya götürmüyor ya da daha geç ulaştırıyor.

Peki yolda harcadığımız yanlış efor ve kaybolan vakit? Bizim için hızını yavaşlatan zaman başkası için kum misali hızla akmaya devam ediyor. Zaman “kendi” için doğru ya da yanlış amaç belirlemiş insanın yoldaşı oluyor.

AMAÇ EĞER YANLIŞ İNSANLARIN ELİNDE OLUYORSA İŞTE O ZAMAN DÜNYA DAHA DA KÖTÜ BİR HAL ALIYOR. Bir söz vardır “Bastığın zemin yamuksa düz olan şeyleri de yanlış görürsün.”

Bizim doğru amaç seçmeyi ertelediğimiz her gün milyonlarca insan bu yanlış amaçlar uğruna yok oluyor. Gözü doymayan insanlar yüzünden karnı doymayan insanlar yok oluyor.

Peki biz ne yapıyoruz? Oturduğumuz yerden tweet atmak mı, ya da Instagram storyde paylaşıp havalı birkaç cümle yazmak mı?

Ne büyük iş (!) Sizce yeterli oluyor mu?

Öyle bir hale geldik ki; pek sorgulamaz olduk.Dünyayı değiştirme işini hep başkalarına bıraktık.

Birine amaçları uğruna en son ne zaman adım attın diye sorsak belki de kendisi bile hatırlamayacak; insanlar başkalarının hayatıyla ilgilenmeyi o kadar amaç bellemiş ki kendine, bastığı zeminin yamuk olduğunun bile farkında değil.

Amacı uğruna dümene geçmezken hep başkasının gemisini batırmaya uğraşır olduk. “Çünkü böylesi daha kolay. ”

En son ne zaman kitap okuduğunu bile hatırlamayan insanlar 10 yıl sonra diğer gemilerin dümenlerine geçmeyecek mi, onların yerini almayacak mı?

İşte onlar da temelsiz zemine inşa edilmiş bina gibi yanlış amaçlarının peşinden koşacak ve dünyanın döngüsü de bu şekilde ne yazık ki devam edecek.

Hangi tarafta olacağımızı belirleyen biziz.

Eleştirdiğimiz insanların yanlış amaçlarına araç mı olacağız, yoksa kendi “doğru” gayemiz için temel mi atacağız?

KENDİNİZE İYİ DAVRANIN… Başkasına “araç” değil kendinize “amaç” olun.

Rabia Tarlacı
Rabia Tarlacı

Hacettepe hukuk 1.sınıf öğrencisiyim. Sürekli yeni ilgi alanları edinen ve farklı işlere açık olan sosyal bir insanım. Piyano, taekvando ve Youtube ile ilgileniyorum. Yazdıklarımı insanların okumasını keyifle izlerim. Özellikle insanlara tavsiyeler veren ve onları kendilerine getirecek kibar eleştiriler yazmayı çok severim.

Leave a Comment